wind up

English-Turkish Translation

  1. (a) heyecanlandırmak, heyecana getirmek, sinirleri gerilmek.
    He was all wound up before the exam.
    (b) sonuçlandırmak, bitirmek, sona erdirmek, sonuca bağlamak, halletmek.
    How does the play wind up: Piyes nasıl bitiyor?
    to wind up the campaign: kampanyayı sona erdirmek. (c) (işleri) yoluna koymak, düzenlemek, tanzim /tasfiye etmek.
    to wind up one's affairs: işlerini düzenlemek.
    wind up a company: bir şirketi tasfiye etmek. (d) (beyzbol) topu atmak için kolu kaldırmak, (e) sarmak, yumak/kangal yapmak, (f) kurmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

have one's wind up
tetik durmak.
wind up one's affairs
işini tasfiye etmek Verb
wind up one's speech
konuşmasını bağlamak Verb
wind up one's speech
konuşmasını tamamlamak Verb
compulsory wind up
cebri tasfiye
get get the wind up
alarma kapılmak Verb
get get the wind up
korkmak Verb
get the wind up
korkmak, endişelenmek.
petition to wind up
tasfiye dilekçesi
put the wind up
korkutmak, endişelendirmek.
putting the wind up
korkutma
windup
kapanış, bitiş, sonuç, netice, sona erme. Noun
windup
(beyzbol) topu atmak için kolu kaldırma. Noun
wind up a business company
bir şirketi tasfiye etmek Verb
wind up a company
bir şirketi tasfiye etmek Verb
wind up a meeting
bir toplantıyı sona erdirmek Verb
wind up a meeting with a short speech
kısa bir konuşmayla toplantıyı kapatmak Verb
wind up a trust estate
mameleki tasfiye etmek Verb
wind up a watch
bir saati kurmak Verb
wind up an account
bir hesabı kapamak Verb
wind up an estate
(Br) bir terekeyi dağıtmak Verb
wind up an estate
bir mal varlığını tasfiye etmek Verb
wind up behind bars
kendini yeniden hapishane parmaklıkları ardında bulmak Verb
wind up behind bars
yeniden hapse girmek Verb
wind up business
işi tasfiye etmek Verb
wind up by saying
sözlerle konuşmaya son vermek Verb
wind up compulsory
cebri tasfiye
wind up in a top policy position
çıkabileceği en yüksek mevkie çıkmak Verb
wind up in prison
kendini hapiste bulmak Verb
wind up in the red
zarar halinde tasfiye olmak Verb
wind up liabilities
yükümlülüklerini düzenlemek Verb
wind up liabilities
borçları tasfiye etmek Verb
wind up ore from a mine
madenden cevher çıkarmak Verb
wind up partnership
ortaklığı tasfiye etmek Verb
wind up sb's temper to a pitch
birinin tahammülünü tüketmek Verb
wind up the affairs of a partnership
bir ortaklığı tasfiye etmek Verb
wind up the debate
müzakereyi kapatmak Verb
wind up the debate
müzakereleri kapamak Verb
wind up the debtor's business
borçlunun şirketini tasfiye etmek Verb
wind up voluntarily
isteyerek tasfiyeye gitmek Verb
wind up voluntarily
isteyerek tasfiye etmek Verb
(jail , court) to wind up in
düşmek Verb
put the wind up sb
birini ürkütmek Verb
puffed up with wind
burnu büyük
wind-up
son
wind-up
sarmak Verb
wind-up
tasfiye
English-Turkish phrases from Zargan's own database